Türkiye, Avrupa ve Asya kıtaları arasında köprü konumunda bulunan bir ülkedir, dolayısıyla jeopolitik olarak stratejik bir konuma sahiptir. Anadolu Yarımadası üzerinde yer alan Türkiye, Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz gibi önemli su yollarına kıyısı bulunmaktadır. Bu konum, Türkiye'yi ticaret, ulaşım ve enerji nakli gibi alanlarda önemli bir aktör haline getirmektedir. Ayrıca, Orta Doğu, Avrupa ve Orta Asya gibi önemli bölgelerle komşu olması, Türkiye'nin dış politikada etkili bir rol oynamasına olanak tanımaktadır. Bu coğrafi konum, Türkiye'yi jeopolitik açıdan önemli kılan ve uluslararası ilişkilerde merkezi bir konumda bulunan bir ülke yapmaktadır.

 

Türkiye'ye tüm dünyadan ve geçmişinden gelen bilgiler, gelecekteki toplumu şekillendirebilir ve etkileyebilir. Türkiye'nin tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapması, ülkenin kültürel çeşitliliğini zenginleştirmiştir. Bu kültürel miras, gelecek nesillerin farklı kültürleri anlamalarını ve değer vermelerini teşvik edebilir. Kültürel etkileşim, toplumda hoşgörü ve anlayışın artmasına katkı sağlayabilir.

​

Türkiye, sürdürülebilir kalkınma alanında çeşitli başarılar elde etmiştir. Özellikle yenilenebilir enerji yatırımları ve çevre koruma projeleri, diğer ülkeler için bir ilham kaynağı olabilir ve gelecek toplumların çevresel sürdürülebilirlik konusunda daha bilinçli adımlar atmasına yardımcı olabilir. Türkiye, eğitim alanında ve teknoloji transferi konusunda da önemli adımlar atmaktadır. Ülkenin eğitim reformları ve teknoloji yatırımları, diğer ülkelerin eğitim sistemlerini iyileştirmeleri ve teknolojik altyapılarını güçlendirmeleri konusunda örnek olabilir.

​

Türkiye, bölgesel barış ve işbirliği için çaba harcamakta ve diplomatik çözümler aramaktadır. Bu çabalar, diğer ülkeler arasında barış ve işbirliğini teşvik edebilir ve gelecek toplumların daha istikrarlı bir dünyada yaşamasına katkı sağlayabilir. Türkiye'nin bu ve benzeri çabaları, dünyadaki gelecek toplumların daha güçlü, adil ve sürdürülebilir bir geleceğe sahip olmalarına yardımcı olabilir. Bu katkılar, uluslararası işbirliği ve anlayışın güçlenmesine önemli bir katkı sağlayabilir.

 

Türkiye'nin yeni yüzyıl kalkınma hedeflerini hayatı güçlendirmek açısından değerlendirdiğimizde, öncelikle eğitim ve iş olanaklarına odaklanılması gerektiği ortaya çıkar. Eğitimde kalitenin artırılması ve fırsat eşitliğinin sağlanması, bireylerin potansiyellerini gerçekleştirmelerini sağlayarak toplumun genel refahını artırabilir. Aynı zamanda iş dünyasında yenilikçiliğin ve girişimcilik ruhunun teşvik edilmesi, istihdamın artırılması ve gelir eşitsizliğinin azaltılması açısından önemlidir. Sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğinin artırılması da hayatı güçlendirmek için kritik bir öneme sahiptir, çünkü sağlıklı bireyler daha üretken ve mutlu olabilirler. Ayrıca çevresel sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi konular da yaşam kalitesini artırmak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için önemlidir. Bu hedeflerin başarılması, Türkiye'nin toplumunun genel refahını ve yaşam kalitesini artırarak yeni yüzyılda güçlü bir konum elde etmesine yardımcı olabilir.

​

Mimari tasarım kapsamında merkezde olan Türkiye ‘ye dış dünyadan sonsuz sayıda, geçmişden ve dünyadan gelen ve bilgi akışını simgeleyen birçok sayıda şerit, bina girişine yönelir. İçeri girip duvara döner ve Anadolu Türk motifi desenleri oluşarak, zemine inip dağılır ve yükselerek sergi üniteleri ortaya çıkar. Burada binada buluşan tüm dünya verileri, teknolojik görseller, üretime geçiş, toplumu zenginleştirmeye odaklanan hayatları bağlamak ve yaşamı güçlendirmek amacıyla paylaşılır ve dışarıya çıkarak dış dünyaya açılır.

​

Expo 2025 Türkiye Pavilyonu için, Türkiye'nin zengin tarihi, kültürü ve yenilikçiliğini ilgi çekici ve yansıtabilecek bir konsept, "Medeniyetin Kavşağı: Zamanda Yolculuk” tur.

​

Pavilyon, dolambaçlı sokakları, canlı renkleri ve havayı dolduran baharat aromasıyla eski bir Türk pazar yerini andıracak şekilde tasarlanmıştır. Ziyaretçiler, Anadolu'nun kadim uygarlıklarından günümüzün kültürel buluşma noktalarına kadar Türk tarihinin çeşitli dönemlerinde bir yolculuğa çıkar.

​

Temel özellikler ve sergiler şunları içerebilir:

​

Antik Anadolu: Hititler, Frigler ve Lidyalılar gibi bir zamanlar Anadolu'da gelişen uygarlıklara ayrılmış bir bölüm. Ziyaretçiler antik tapınakların kopyalarını, eserleri ve bu uygarlıkların dünya tarihine katkılarını gösteren etkileşimli sergileri keşfedebilirler.

İpek Yolu: Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi gören stratejik konumu, İpek Yolu ticaret güzergahında önemli rol oynamıştır. Bu bölüm, Türkiye'nin ticaret, kültürel alışveriş ve medeniyetler arası fikir alışverişi için bir merkez olarak tarihsel rolünü vurgulayabilir.

​

Osmanlı İmparatorluğu: Osmanlı İmparatorluğu'nun altın çağını kutlayan, döneme ait karmaşık mimari, sanat ve eserlerin yer aldığı büyük bir sergi. Ziyaretçiler kendilerini Topkapı Sarayı'nın zenginliğine kaptırabilir, Osmanlı seramiklerinin güzelliğine hayran kalabilir ve imparatorluğun yenilik ve hoşgörü mirasını öğrenebilirler.

Modern Türkiye: Türkiye'nin teknoloji, sanayi ve inovasyon alanındaki başarılarını vurgulayan fütüristik bir bölüm. İnteraktif sergiler, Türkiye'nin yenilenebilir enerji, havacılık ve biyoteknoloji gibi alanlardaki ilerlemelerini sergileyebilir ve Türkiye'nin modern, ileriyi düşünen bir ülke olarak rolünü vurgulayabilir.

​

Kültürel Gösteriler ve Mutfak: Pavilyon boyunca ziyaretçiler, geleneksel Türk müziği ve dansından oluşan canlı performansların yanı sıra, leziz Türk mutfağının yer aldığı yemek gösterilerinin de keyfini çıkarabildiler. Bu, ziyaretçilerin Türk kültürünün zenginliğini tatmasına, görmesine ve duymasına olanak tanıyan sürükleyici bir duyusal deneyim sağlayacaktır.

Genel olarak, "Medeniyetin Kavşağı: Zamanda Yolculuk", Expo 2025 katılımcılarına Türkiye'nin çeşitli mirasını, yenilikçiliğini ve kültürel canlılığını sergileyen büyüleyici ve eğitici bir deneyim sunacaktır.